Aze's Handmade

Sabuncuya İki Oralet Bir Çay

Sorumlu bir esnaf edasıyla  sabah erkenden  kapımın önünü yıkadım. Malum İzmir sıcak memleket hem serinlik hem temizlik. İşlere başlamadan,  kağıt üstünde boyoz, yumurta yiyerek kahvaltı edebileceğim birileri yok. En çok kediler ziyaretime geliyor. Zaten biri gelse, “gel bir kahve yapayım şöyle karşılıklı içelim” diyebileceğim masa ve sandalyem de yok. Ama ruhumun küçük esnaflığı   aynen devam. İnstagram mahallesine girdiğim günden beri, ürünlerimi tanıtmak isteyen hesaplardan çokca mesaj geldi  ve gelmeye devam ediyor.  En başında,  ne yaptığını bilmemezlikten ve hayır diyemediğimden,  bir de dili, tavrı hoşuma gittiğinden bir hesaba gönderdim ürünlerimi. (ah keşke hatırlasam hesabı, neredeyse 3 sene oldu). Çok da hoş şeyler söyledi sağolsun. Bir anda  bir sürü takipçi geldi. Beni aldı mı bir telaş. Onuncu dakikada  rica ettim lütfen kaldırır mısınız diye .   Hala aklıma geldikçe gülerim  o telaşıma. 😁 Bu gülünç olaydan sonra da nazikçe hayır demeyi öğrendim.  Bir de ağdalı ağdalı  söylüyorum,  sanırsın bir plazada deri koltukta  otururken yazıyorum:  ‘ Şu anda bir tanıtım faaliyeti yürütmüyoruz’. Demem o ki bizde  şimdilik işler fısıltı gazetesiyle yürüyor . Tıngır mıngır ama olsun, şimdilik böyle güzel.  Ben dükkanın köşesindeki tozlu beyaz kutudaki kırmızı düğmeye basıp ‘iki çay bir oralet’ söyleyeyim de işlere başlayayım. Hayırlı işler olsun:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir